Elinizdeki kitap, isyerinde ve sokaktaki sinif mücadelesi teorisi ve pra-tiginin kilavuzudur. Sendikalarin olusup gelismesini, onlarin isçi sinifinin mücadelelerindeki önemli rolünü göstermektedir. Fakat kitapta ayni zamanda, kendini sömürü ve baskidan kurtarmak isteyen isçi sinifinin salt-sendikal mücadelenin dar çerçevesini asip bagimsiz ekonomik ve siyasi mücadelelere geçmek gerektigine dikkat çekilmektedir. Isçi sinifinin bagimsiz mücadelelere geçmesi gerekliligi, tüm kapitalist ülkelerin ekonomilerinin bir uluslararasi yapi krizinden belirlenmis olmasindan, bu yapi krizinin de kitlesel issizligin süreklilik kazanmasina neden olup, beraberinde sürekli asiri üretim krizlerini getirmesinden dolayi daha da artmistir. Bu kitap, kapitalist barbarliktan kurtulmanin tek gidilebilir yolunu göstermektedir: bu da, daha Marx ile Engels'in ögrettigi sosyalizmi kazanmaktir.

Willi Dickhut birçok ilgi alani olan mütevazi bir insandi. Daha genç bir adamken karar verdigi sosyalist hedeflerini büyük bir tutarlilikla, canini bile tehlikeye atmaktan kaçinmadan sürdürdü. Willi Dickhut Alman isçi sinifi hareketinin bir çocuguydu ve bu hareketin sekillenmesine yardimci oldu. Sosyalist bir gelecek için mücadele tüm yasami boyunca sürdü. Weimar Cumhuriyeti'nde komünist bir isçi olarak, Üçüncü Reich'in toplama kamplarinda ve yasadisi direniste bir antifasist olarak, savas sonrasi yeniden yapilanmada yerel bir politikaci ve sendikaci olarak - Willi Dickhut her zaman isçi sinifinin kendisini özgürlestirmek istemesine ve özgürlestirebilmesine güvendi. Willi Dickhut 1969'dan 1991'e kadar Revolutionärer Weg (Devrimci Yol) yayin dizisinden sorumluydu. Revolutionärer Weg'de gerçek sosyalizm için mücadelenin strateji ve taktiklerini gelistirmek amaciyla günümüzün toplumsal kosullari analiz edilmektedir. Willi Dickhut 1926'dan 1966'ya kadar KPD'de örgütlüydü. Parti devrimci amaçlarina ihanet ettiginde, onun için yapilacak tek bir sey vardi: yeni bir tür devrimci parti insa etmek. Böyle bir parti kitleleri hareket ettirmeyi ve onlara önderlik etmeyi ögrenmelidir. Hayatinin çalismasi, Almanya'daki devrimci isçi sinifi hareketinin neredeyse bir asirlik tarihini kapsamaktadir. MLPD'nin tarzini kararli bir sekilde etkilemistir. Dogmatizme, revizyonizme ve hatta partinin yozlasmasina karsi bir baraj olarak elestirel, özelestirel ve bagimsiz düsünen ve hareket eden kadrolar gelistirmek onun için özellikle önemliydi. Hitler fasizminden kurtulustan tam 47 yil sonra, 8 Mayis 1992'de Solingen'de öldü.